Günümüze kadar yapılan araştırmalara göre Fatih Medrese’nin öğretime açılış yılı (1470) İstanbul Üniversitesi’nin başlangıcı sayılır. Fatih Külliyesi kuruluncaya kadar kilise ve manastırlardan dönüştürülen medreselerde geçici bir süre öğretim yapıldığından, buralarda kütüphane kurma girişiminde bulunulmamıştır. Fatih her iki kütüphaneye de kendi kütüphanesinden bazı kitaplar vakfetmiştir. Fatih Külliyesinin açılışında, ilk önce dört medresede kütüphane kurulmuştur. Bir süre sonra bu kütüphanelerde bulunan kitaplar Ayasofya ve Zeyrek medreselerinde bulunanlarla birlikte Fatih Camii içinde kurulan kütüphanede birleştirilmiştir. Fatih Külliye’sinin öğretime açılışı İstanbul Üniversitesi’nin başlangıcı sayıldığına göre bu dermeyi de İstanbul Üniversitesi’nin ilk dermesi olarak kabul edebiliriz.
Tanzimatın ilanından sonra, eğitimde başlatılan çağdaşlaşma bağlamında, eğitim ve öğretim işlerini düzenlemek üzere, Mart 1845’te kurulan, Geçici Maarif Meclisi’nin hazırladığı raporda, İstanbul’a bir Darülfünun kurulması teklif edilmiştir. Nisan 1846’da Sultan Abdülmecid Darülfünün kurulmasını emretmiştir. Darülfünun içinde bir kütüphane kurulmuştur. Fakat 8 Eylül 1865’te çıkan Hoca Paşa yangınında ahşap konak tamamıyla yanmış ve böylece ilk Darülfünun kütüphanesi de yok olmuştur.
1869’da Maarif-i Umumiye Nizamnamesi yürürlüğe girmiştir. Bu nizamnamede kütüphane kurulmasıyla ilgili hükümler de yer almıştır. Şubat 1870’te açılan Darülfünun-i Osmani 1873’te tekrar kapanmıştır.
Cumhuriyet’in ilanından sonra 3 Mart 1924’te çıkartılan Tevhid-i Tedrisat kanunu ile tüm okullar, medreseler, kütüphaneler Maarif Vekaletine bağlanmıştır. Medrese-t-ül Kuzat (Kadı Okulu) binası kütüphane olarak kullanılmak üzere Darülfünun’a devredilmiştir.
1 Nisan 1923 tarih ve 493 sayılı yasa ile Darülfünun’a idari ve bilimsel özerklik tanınmıştır. O sırada Edebiyat Medresesi Dekanı İsmail Hakkı Baltacıoğlu Darülfünun Rektörlüğüne atanmıştır. Baltacıoğlu tüm medreselerdeki kitapları Kadı Okulu binasında toplayarak bir Darülfünun Umumi kütüphanesi kurmak istemiştir ve başvuru kitapları medreselerde bırakılmak üzere dermelerin bir arada toplanmasına karar verilmiştir.
Abdülhamid’in Yıldız Sarayı Kütüphanesindeki eserlerin Darülfünun’a devri için 1 Haziran 1924’te karar alınmış ve eserler devredilmiştir. Yıldız Sarayı Kütüphanesinin Darülfünun Kütüphanesine nakledilmesi mevcut dermeye müzelik değer taşıyan birçok yazma eserin kazandırılmasını sağlamıştır. Ve hazırlıkları biten Umumi Kütüphane 30 Kasım 1924’te yararlanmaya açılmıştır
31 Mayıs 1933’te İstanbul Darülfünun’nun ilgasına ve Maarif Vekaletince yeni bir üniversite kurulmasına dair kanun TBMM tarafından kabul edilmiştir. Ve 1 Ağustos 1933’te İstanbul Üniversitesi açılmıştır.
1934 yılında “Basma yazı ve resimleri derleme Kanunu” kapsamına İstanbul Üniversitesi Merkez kütüphanesi de dahil edilmiş ve bu tarihten itibaren İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi sadece bir Üniversite Kütüphanesi olmaktan çıkarak aynı zamanda Ulusal Kütüphane niteliği kazanmıştır.
1985 yılında kütüphane halen kullanmakta olduğu binasına taşınmış ve hizmet vermeye başlamıştır. Kütüphanemiz dermesiyle yüzyılları, dilleri ve yazıları birbirine eklemeyi başaran en eski ve en büyük üniversite kütüphanesidir. 1982 yılında yürürlüğe giren 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunuyla, İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı adıyla, İstanbul Üniversitesi’nin fakülte, bölüm, enstitü ve araştırma merkezleri kütüphaneleriyle birlikte çalışmaya başlamıştır.
Molla Hüsrev Mahallesi Molla Şemsettin Cami Sokak No:10
Fatih\ İstanbul
İrtibat;
+90 2124555783/16767
+90 2124555784
e-Posta: kutuphane@istanbul.edu.tr